9 Şubat 2010 Salı

a, an, the


İngilizce'de article çok önemlidir. Türkçe'deki gibi article getirmeden bir kelimeden bahsedemezsiniz. Örneğin Türkçe'de "Elma severim." dediğinizde gayet anlaşılırsınız fakat İngilizce'de "I like apple." diyemezsiniz. Apple (elma) İngilizce'de sayılabilir bir sözcüktür. Bu yüzden önüne bir belirteç gelmelidir.

"A"

Şimdi şu kelimelere bakın:

book, pen, pencil, computer, car

Bu kelimeler özel olmayan isimlerdir. Hepsinin bir ortak özelliği daha var o da hepsinin sessiz harf ile başlamasıdır.

This is a book.
This is a car.

Bu sözcüklerin önüne "a" article gelir.
"a" ayrıca herhangi bir anlamındadır.

Örneğin:

There is a girl in the car.

Arabada bir kız var ve bu bizim bildiğimiz biri değildir. Bu kişi yabancı bir kişidir.

"AN"

apple, eraser, egg, english teacher, engineer

Bu sözcükler de sesli harf ile başlamaktadırlar. Bu yüzden bunların başına da "an" getirmeliyiz. "a-an" aynı göreve sahiplerdir. Tek fark: Sesli harf ile başlayanların başına "an", sessiz ile başlayanların başına "an" gelir.

I am an English teacher. ( Ben İngilizce öğretmeniyim. Türkçe'de ben bir İngilizce öğretmenyim demeye gerek duymayız ama İngilizce'de sözcükler a, an, the almalı ya da çoğul olmalı. Cümle içinde "There is apple" asla diyemezsiniz. Ancak eğer sözcük sayılamayan bir sözcük ise article sız kullanabiliriz. "There is meat in the fridge" Dolapta et var.

There is an apple on the table. Can I eat it? ( Burada orda bir tane elma var. Kime ait olduğunu bilmiyorum. Onu yiyeyebilir miyim?)

I need an egg. ( Burada sayı anlamındadır. Bir yumurtaya ihtiyacım var.)


Not!!!!!! A-AN sayılabilir sözcüklerle kullanılır. İngilizce'de mesela su (water) sayılamaz. Bu sözcüğün önüne "a" getirmezsiniz!!!!!

THE ( Belirli, daha önce bahsettiğimiz hem sayılabilir hem sayılamaz sözcükler önüne gelir)

"The" bir belirteçtir. "The" bildiğimiz ve tanımladığımız tüm özel olamayan sözcüklerin başına gelir. Türkçe'de the" belirteçi kullanılmaz bu yüzden Türkler bu kuralı anlamakta ve içleştirmede biraz zorlanır.

There is the girl. ( Buradaki anlam: Kız orada. Bu kızı daha önceden biliyoruz ya da daha önce bahsetmiştik. İşte kız orda anlamındadır.)

The baby is crying. ( Düşünün ki otobüstesiniz ve bir bebek ağlıyor. Arkadaşınız yanınızda ve ikinizde görüyorsunuz bebeği. O yüzden bahsettiğiniz bebek belirli bir bebektir. The baby dersiniz.

The girl who I saw yesterday wants to meet me.

"Dün gördüğüm kız benimle tanışmak istiyor." Burada who I saw ileri bir konudur ama bu örneği verme sebebim onun belirli bir kız olduğunu göstermek içindir.

The boy is looking at me. ( Çocuk bana bakıyor.)
A boy is looking at me . ( Bir tane hiç tanımadığım çocuk bana bakıyor.)

There is a girl and boy .
The girl is Spanish and the boy is German.

Önce o iki kişiden bahsettik. İkinci cümlede artık onları biliyoruz. İşte bu durumlarda ikinci ve daha sonraki gelen cümlelerde o sözcüklerden bahsederken "the" kullanırız.

There is an apple on the table. ( orda bir elma var masada.) The apple is green and big.( artık o elma belirli oldu ve ondan bahsederken "the" koyduk. Masadaki elma yeşil ve büyük)

Örnekler:

The meaning of the sentence. ( Cümlenin anlamı)

The person you have called cannot be reached at this moment. ( Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor.)

Give me the book. ( Kitabı bana ver. Karşınızdaki kişi ve siz aynı kitaptan bahsediyorsunuz.)

*Dünyada tek olan , herkesin bildiği kelimeler önüne gelir. Hatırlarsanız Türkçe'de coğrafi bir terim olarak bahsediyorsak dünya, ay , güneş gibi kelimeler büyük harfle yazılır. Bu da bununla az çok bağlantılıdır.

The word: dünya, the earth, the sun

The North Pole (Kuzey kutpu) , the equator ( ekvator)

Nehir, Okyanus ve Kanalların başına THE gelir.

The Nile River, The Pacific, The English Channel, The Kızılırmak River.

Attention!

1) Genel isimlerin başına THE gelmez.

People are very selfish. ( İnsanlar çok bencildir.)

Babies usually cry. ( Bebekler genellikle ağlar )

2) Sporların başına THE gelmez.

I love tennis, football, baseball.

3) Dil isimlerinin başına THE gelmez

I speak English.

Turkish is a very rich language.

4) Ülkelerin ve şehirlerin önüne THE gelmez

Turkey is a great country.

I live in Adana.

FAKAT The USA, The UK, The Netherlands gibi kısaltma halinde yazılmış ülke isimleri ya da bazı istisnaların başına THE gelir.

The asla özel insan isimlerinin önüne gelmez

FAKAT: Bazen cümlede vurgu yapmak isterken özel insan ismi önüne THE getirebiliriz.

You met THE Britney Spears. ( Kişi ünlü biri ve onudan bahsederken isme daha da güçlülük katılmak istenmiş. BRITNEY SPEARS ile mi tanıştın. Yani o ünlü yıldız Britney anlamındadır.)



AYRINTILAR

"University" sözcüğüne bir bakın. İlk bakışta bu sözcük "a" mi "an" mi alır?

Peki şimdi bu kelimeyi telafuz edin.

University ( yoonu'versitii)

Eğer telafuz ediliş şekli sessiz harf ile başlıyorsa bu kelimenin başına "A" gelir.

*****hour******

Peki bu nasıl okunur? Cevap: Aw(u)r.

Bunun da okunuşu sesli bir harfle başlıyor. Bu yüzden "AN hour" olur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder